Ordu’nun Aybastı ilçesinde pazar esnafını ziyaret eden CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun’a, bir pazar esnafı kaygı yandı. İki devir AK Parti’ye oy verdiğini söyleyen esnaf bayan, “Aklım erdi, döndüm. Atatürk’ün partisini bırakmam. Beni kurşunlasınlar, ben vazgeçmeyeceğim” dedi.
CHP Genel Lider Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde Ordu’nun Ulubey, Gürgentepe, Gölköy ve Aybastı ilçelerinde hemşehrileriyle bayramlaştı.
Orduluların problemlerini dinleyip tahlil tekliflerini anlatan Torun, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye dayanak istedi. Aybastı ilçesinde bir pazar esnafı Torun’a sıkıntı yandı. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne iki defa oy verdiğini söyleyen esnaf bayan, “Bizim tabibimiz neden olmasın burada. Ben doktora gidemiyorum Ordu’ya, randevu alamıyorum” dedi.
Esnaf bayan şunları söyledi: “Ben cahildim, okumadım. Beni babam okutmadı. Ben oğluma, ‘torpilsiz bu adamlar kimseyi işe almaz’ dedim, sordum. ‘Ben torpille işe girmem’ dedi. AK Partili lakin dürüst benim oğlum. AK Partili yapan da bendim onu. ‘Sütümü sana haram ederim oğlum’ dedim. ‘Bu adam çalışkan bu adama verelim oyu’ dedim. İki periyot oy verdim. Baktım ki işler çok karışık, değişik. Aklım erdi, ben döndüm o vakit. Döndüm Atatürk’ün partisini bırakmam dedim. Cumhuriyet’i yıktırmayacağız, yıkamayacaklar. Beni kurşunlasınlar, ben vazgeçmeyeceğim. Onurlu bir vefatım olsun.”
Torun ise “Hep birlikte başaracağız. Sen hiç merak etme. Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız. Haktan, hukuktan, adaletten vazgeçmeyeceğiz” tabirlerini kullandı.
Torun, ziyaretiyle ilgili yaptığı açıklamada; Türkiye’nin varlıklı kaynaklarının var olan problemleri çözmeye yeteceğini belirterek, bu kaynakların yanlışsız yerlerde kullanılmadığını tabir etti. Ülkeyi 21 yıldır yöneten siyasi iktidarın halkın değil kendisine yakın küçük bir azınlığın çıkarlarını muhafazayı tercih ettiğini söyleyen Torun, zengini daha güçlü fakiri daha fakir yapan bu sistemi değiştireceklerini vurguladı.
İşte o anlar