2014’te yapılan seçimi inkar mı ediyorsunuz?

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Ulusal Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı görevlerinde bulundu. Suikastlardan kurtuldu. Anayasa ve kimi yasa kitapçıklarını daima el çantasında taşır. Geçmişe dönük araştırmaları da ihmal etmez. 14 Mayıs 1950’de uygulanan Seçim Kanunu’nun iktidar ve muhalefetle birlikte hazırlandığını belirten Türk, “Demokrat Parti’nin afişlerinde kullandığı ‘Yeter Kelam Milletin’ sloganını, artık cumhurbaşkanı kullanıyor. Meğer muhalefete karşı değil iktidara karşı söylenen bir kelamdır. Münasebetiyle bugün birebir kelamı muhalefet partileri iktidara karşı kullanırsa bunun bir manası var. Ancak muhalefet partilerine karşı ‘Yeter kelam Milletindir’ demek onları susturmak manasına gelebilecek bir çıkış olabilir” diyor.

9-10 MART’TA AÇIKLAR

İktidar, “seçim tarihini öne almak” yerine “tarih güncellemesi” diyor. Cumhurbaşkanının erken seçim kararı verebileceğini, bu durumda Erdoğan’ın üçüncü defa aday olamayacağını anlatan Türk, şunları söyledi:

“İktidar bunu tartışma konusu yapıyor. ‘Biz 2018 de sıfırladık artık cumhurbaşkanı birinci devrindedir. İkinci devrinde Meclis kararı olmaksızın aday olabilir, aday gösterilebilir’ diyor. Bu gerçek bir görüş değil. Türkiye’de 10 Ağustos 2014’te birinci kez halk tarafından cumhurbaşkanı seçildi. O da Recep Tayyip Erdoğan oldu. O vakit da birinci sefer halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı sloganı ile övünmüşlerdir fakat artık o devir bir bakıma inkar edilmiş oluyor. Bu Meclis’ten 5/3 çoğunlukla erken seçim kararı almanın güç olduğunu gördükleri için bu türlü bir yorum yaptıklarını düşünüyorum. Cumhurbaşkanı, seçimlerin yenilenmesine 9 ya da 10 Mart’ta karar verecek. Çünkü milletvekili seçimi kanununa nazaran oy verme gününden geriye yanlışsız 60 gün saydığımız vakit bu, seçimin başlangıcı oluyor. 18 Mayıs’tan geriye yanlışsız bu 15 Mart’a geliyor ondan evvel seçim kararıyla  seçimin başlangıcı ortasında vakit olması gerekir. Sanıyorum ki 9 yahut 10 Mart günü Erdoğan erken seçim kararını resmen açıklayacaktır.”

FESİH YETKİSİ YOK

Cumhurbaşkanının TBMM’yi feshetme üzere bir yetkisinin olmadığını belirten Türk, “Demokratik rejimlerde fesih yok, bizde de hiçbir vakit olmadı. Meclis seçimin yenilenmesine karar veriyor. Bu kararı vermek Meclis’in bir de cumhurbaşkanının yetkisindedir. Cumhurbaşkanı da seçimin yenilenmesine karar verebilir. Seçim yapılacak lakin vazife başındaki Meclis’in yetkileri devam ediyor. Örneğin, ortada fevkalâde bir şey oldu, harikulâde bir karar almak gerekti bu Meclis toplanıp karar verme yetisine sahip. Fesihte bu türlü olmuyor. Meclis’in tüm yetkileri de bitmiş oluyor” dedi.

Cumhurbaşkanının misyon müddetinin 5 yıl olduğunu, iki devir seçilme hakkı bulunduğunu, bunun Anayasa’da çok açık bir biçimde yer aldığını hatırlatan eski Bakan sözlerini şöyle sürdürdü:

TEK İSTİSNA 116. MADDE

– 2017’de Anayasa’nın 70 hususu değiştirildi ve ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ getirildi. Orada bir kişinin iki sefer cumhurbaşkanı seçileceğine ait husus tekrar konuldu. 2014’te de birebir karar vardı. Bir istisnası 116. husus ile getirildi. Bu 2017’de yapılan Anayasa değişikliği ile getirildi. Ona nazaran de cumhurbaşkanına 3. kere aday olma imkanı tanındı, Meclis’in 5/3 çoğunluğuyla. Bu da manalı nitelikli bir kâfi sayısı olan 360 oy. Anayasa değişikliği için gerekli oy sayısı. Erken seçim kararı verildiği takdirde cumhurbaşkanı 5 yıllık vazife müddetini tamamlamamış olacağı için bir imkan daha yani 3. kere aday olması imkanı tanınıyor, temelindeki mantık bu.

– Bunu hiç kimse inkar etmiyor. Muhalefet partileri de “Meclis erken seçim kararı alırsa aday olabilir” diyor, buna itiraz yok ancak bu kararın alınabileceğini bugünkü parlamento aritmetiğinde iktidar partisi mümkün görmüyor. Cumhur İttifakı’nın 335 milletvekili var. Başka partilerden birinin takviye olması gerekir. Bu muhtemel görünmediği için “Birinci dönemdedir bu ikinci devir değildir” deniyor.

Meclis seçim kararı alırsa aday olabilir!

İktidar partisi ve Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin mensuplarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2018’de misyona başladığını, 3’üncü adaylığı değil, ikinci seçimi olduğunu sav ettiğini söyleyen Hikmet Sami Türk, şu çarpıcı açıklamayı yaptı:

İNKAR MI EDİLİYOR?

– Burada diğer bir şey daha var şayet cumhurbaşkanı 2028’de aday olursa işte o vakit bu karar işleyecek. Bu da şunu gösteriyor Erdoğan’ın 4. defa aday olma mümkünlüğü var.

– 10 Ağustos 2014’te yapılan seçimi inkar mı ediyorsun? Bu  Cumhurbaşkanı Erdoğan’a  karşı da saygısızlıktır. 10 Ağustos 2014’te seçildi, 28 Ağustos 2014’te misyona başladı. Meclis önünde ant içti, 2018’e kadar vazifede kaldı.

KARARLAR NE OLACAK?

– Bu müddet içerisinde aldığı birçok karar var, imzaladığı kararnameler var, yayınladığı kanunlar var, yaptığı birçok işler hatta seçimler var. Şayet “Bu devir yok” derseniz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı bütün süreçleri geçersiz kabul ediyorsunuz demektir. Gerçek şu: Cumhurbaşkanı Erdoğan  ikinci devrindedir. Üçüncü kez  sefer aday olma hakkı var lakin Meclis’in erken seçim kararı vermesi şartıyla.

İnönü: Ben sizi babasız bırakmadım

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, televizyonda CHP devrinde ekmeğin karne ile verildiğine ait açıklamalarını, şöyle yorumladı:

“Onlar, 2. Dünya Savaşı yıllarında olan uygulamalardır. Türkiye savaşa girmedi fakat savaşın problemlerini da yaşadı. Ekmek, gaz, şeker bir ekip şeyler karneye bağlanmıştı. Cumhurbaşkanının o kelamı söylemesi haksızdır. Zira o devrin içerisinde kıymetlendirilmesi gereken bir bahis. Bir çocuğu İnönü’nün karşısına çıkarıp ‘Biz savaş yıllarında ekmeği karne ile aldık’ üzere bir kelam söylettiler. İnönü ‘Doğru lakin ben sizi babasız bırakmadım’ dedi.  İnönü’nün uyguladığı siyaset ile 2. Dünya Savaşı’na girmeden Türkiye’nin o devri o denli geçirmesi ve çabucak çok partili hayata geçmesi işte bu İnönü’nün yapıtıdır.”

YSK’nın “TBMM kararı nerede” diye sorması gerekir

Yüksek Seçim Heyeti’nin, aday isimleri önüne geldiğinde bunlar üzerinde inceleme yapacağını, seçilme manisi bulunmayanları ilan edeceğini anlatan Türk, bu süreçte yaşanacakları şöyle anlattı:

– Bu ilandan sonra bu süreksiz listeye itiraz imkanı var. YSK itirazları 3 gün içinde karara bağlayacak. Sonra kesin aday listesini ilan edecek. YSK kararı ile ilan edilmiş olacak ve itiraz hakkı yok. Cumhur İttifakı Erdoğan’ı aday gösterirse YSK’nın şunu sorması gerekir: TBMM’nin kararı nerede? İstemediği takdirde AKP’nin de savunduğu üzere ‘Birinci periyottu, ikinci sefer Meclis kümesi aday gösterdi ve ilan ediyoruz’ dediği vakit Anayasa’yı çiğnemiş olur.

MEŞRUİYET TARTIŞMASI

– YSK’nın kararı değerli. Lakin süreksiz listeyi ilan ettiği vakit itiraz hakkı var. Sanıyorum ki çok ağır bir itiraz olacak. Bir itiraz yağmuru olabilir. YSK’nın Anayasa’nın ilgili unsurlarını yok sayarak bu adaylığı kabul etmesi hukukun çiğnenmesi olur. Erdoğan tekrar seçildiği takdirde ‘5 yıllık misyon müddeti yasal olmayan cumhurbaşkanı’ tartışmaları olacaktır. Türkiye’ye bu türlü bir haksızlığı yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. YSK’nın, Anayasa’da, kanunlarda ne yazıyorsa onu uygulamasını bekliyorum.

2014’TE SEÇİLEN KİMDİ?

Cumhurbaşkanı ile teması olmayan Anayasa hukukçularının Erdoğan’ın bu durumda üçüncü defa aday olamayacağını belirtmesine karşın, cumhurbaşkanının yakın danışmanları, hala birinci periyodu olduğunu, 2023’te aday olursa ikinci devir olacağını belirtiyor. Hikmet Sami Türk, bu tezlere karşı şunları sordu:

“Peki 2014 yılında seçilen kimdi? Bunun yanıtını vermiyorlar. Onun ismi neydi, Recep Tayyip Erdoğan değil miydi? Yaptığı misyon cumhurbaşkanlığı değil miydi? Bunu inkar etmek en başta Erdoğan’a saygısızlıktır. Ancak o da bunu benimsedi zira Meclis’ten bir karar çıkacağını düşünmediği için seçimleri yenileyecek.”